Ne Zaman Psikolojik Destek Almalısınız? Psikolojik destek, terapist ve danışan arasındaki güven ilişkisini temel alarak danışanın hayatını kolaylaştıran, psikolojik rahatsızlıkları iyileştirmeyi amaçlayan, danışanın yaşadığı duygusal zorluklara karşı yeni ve farklı bir bakış açısı geliştirmesini sağlayan bir süreçtir. Psikolojik desteğin amacı rahatsızlık veren belirtileri ve bunların danışan için anlamını fark etmek, kontrol etmek veya gerektiğinde ortadan kaldırmaktır. Aynı zamanda destek sürecinde danışan, kendini, duygu, düşünce ve davranışlarını, yaşamını yeniden tanımlar ve hayat yolculuğuna daha sağlıklı, anlamlı ve keyifli bir biçimde devam eder. Böylelikle bu süreçte ve sonrasında bireyin hayatında daha işlevsel olması amaçlanır. Psikolojik destek süreci, ayrılık ve kayıplar, kaygı, depresyon, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, travma gibi durumlarda danışanın hayatını kolaylaştırır ve sorunun çözülmesine yardımcı olur. Ayrıca tüm psikolojik rahatsızlıklardan bağımsız olarak kişinin genel hayatını eskisi gibi işlevsel olarak sürdürmesine engel olabilecek herhangi bir durum psikolojik destek almak için geçerli bir nedendir. Tanımlanamayan duygular, öfke sorunları, çekingenlik ve sosyal ilişki sıkıntıları , yalnızlık ve izolasyon, ilişki sorunları, iş hayatında karşımıza çıkan engeller, aile içi iletişim problemleri, geleceğe ait belirsizlikler, geçmişten tamamlanmamış işler ve içsel çatışmalar sağlıklı ve işlevsel bir biçimde psikolojik destek sürecinde çalışılır. Psikoterapist, danışanını varlığıyla, varoluş biçimiyle, farklılıkları, tarzı, duruşu ve üslubuyla olduğu gibi kabul eder ve onu anlamak için psikolojik destek sürecini başlatır. Sürecin hiçbir evresinde danışanını yargılamaz, eleştirmez, kalıplaşmış değer yargılarıyla onu değerlendirmez. Psikoterapist danışanının yaşamdaki amacı, ihtiyaçları, duyguları neyse, onlara sahip çıkmasını önceliği olarak belirler. Danışan hazır olmadan, değişim için yönlendirmez, danışanın duygusuna ve ihtiyacına her seansta saygı duyar. Psikolojik destek sürecinin olmazsa olmazları arasında gizlilik ve dürüstlük kuralları yer alır. Psikoterapist her koşulda danışanına karşı açık, dürüst ve çözüm odaklı yaklaşırken onun gizliliğini önemser ve seansta paylaşılan bilgileri her durumda korur. Yetişkin bir birey kendisinde keşfettiği sorunu ya da yaşamında önem teşkil eden bir durumu psikolojik destek sürecinde psikologuyla paylaşır ve gerektiği durumda profesyonel bir yardım alma ihtiyacına sahip çıkar. Bireysel danışmanlığın yanı sıra, aile içinde yaşanan iletişim sorunlarını çözmek için, aile bireylerinin birbirini daha iyi anlaması için aile danışmanlığı işlevsel olacaktır. Çift terapisi ise eşlerin içinde bulundukları duruma, ilişkilerinin seyrine, temas ve diyalog kurma biçimlerine başka bir gözle bakmalarını sağlar. Yaşamın en kıymetli ve öğrenmeye en açık olduğu çocukluk döneminde bir uzman eşliğinde çocuğun gelişimini ve psikolojik süreçlerini takip etmek hem çocuğa hem de ebeveynlere önemli bir katkı sağlayacaktır. Sancılı ve anlamlı bir değişim dönemi olan ergenlikte de psikolojik destek almak yol gösterici ve koruyucu olacaktır. Psikoterapi tüm psikolojik sorunların çözümünde etkilidir. Diğer yandan, psikolojik destek almak için mutlaka bir psikolojik problemin olmasına gerek yoktur. Sağlıklı bireyler kararlı, güçlü ve yardım istemeye açık bir şekilde kendilerini keşfetmek ve adımlarını daha sağlam atmak için destek sürecine başvurabilirler. Hayatın her döneminde, geçmişi, geleceği ve en çok da “şimdi”yi anlamlı kılmak, yaşamı kolaylaştırmak ve sağlıklı olmak için psikolojik destek alınabilir. Uzman Klinik Psikolog Gökhan Çınar